KİTAP KAPAĞI //
Cesurlara Davet / Dorothe Elmiger
Einladung an die Waghalsigen
Einladung an die Waghalsigen
"Hayat, benim yer almadığım bir gösteriye benziyor"
İçin için yanmakta olan kömür havzasının üzerine kurulu bir yerleşkede renksiz hayatlar sürdüren iki kız kardeş, bir zamanlar buralara hayat veren, varlığı şaibeli nehri aramaya koyulurlar. Zamanın çorak topraklar üzerinde alabildiğine genişlediği ve bir kara delik gibi geleceğe dair umutları, heyecanları yuttuğu bu yerde geçmişe dair her şey bir şekilde -belki de özenle- silinmiştir. Kahramanlarımız Margarete ve Fritzi’nin arayışı nehir bağlamında kişisel arayışlardır aslında çünkü anneleri de, hatta bütün anneler çekip gitmiştir. Bütün bu ıssızlığın ortasında polisler aksatmadan devriye gezmektedir ama ne için kim bilir?
Cesurlara Davet oldukça deneysel bir metin. Belirsizlik hissinin öne çıktığı sembolik bir anlatıma sahip. Dorothee Elmiger dağınık gibi görünen fakat incelikli/dengeli bir kurgunun içinde okura vermek istediklerini sanki yeni bir şekilde bir araya getiriyor ve sunuyor. Bu kitabı okumanın keyfi de tam burada.
Hazal Çamur / Kayıp Rıhtım inceleme yazısı: Cesurlara Davet: Deneysel ve Edebi Bir Distopya
Uykuyayatanlar / Dorothe Elmiger
Schlafgänger
Schlafgänger
“Uykuyayatanların, uyumak için öyle çok güvenli yerleri yoktu, yeniden çalışmaya hazır olabilmek adına birkaç saatliğine kiralık bir yere kıvrılıveriyorlardı. Kaçak varlıklar olarak adlandırılıyorlardı...”
Avrupa’nın orta yerinde, farklı meslek ve geçmişlere sahip bir grup insan bir evde buluşur. Aralarında, aidiyet kavramına ilişkin, derin ve bitimsiz bir sohbet başlar. İnsanın varoluşundan bu yana konuşulan konular, kimi zaman eski bir portreye, kimi zaman güncel bir habere, kimi zamansa mahalleye yeni taşınan yabancılara gelir. Ardı sıra akıp giden cümlelerin ucu hep aynı yere dokunur: İnsanın “ait olamama” sorunu. Peki, hiç susmadan konuşan bunca insanın, bir yere varabildiklerini kim iddia edebilir?
İsviçre edebiyatının gelecek vadeden isimlerinden biri olarak gösterilen ödüllü yazar Dorothee Elmiger, sonsuz bir döngüde akıp giden diyaloglardan oluşan bu kitabında, aidiyet, sınır ve kişisel özgürlük gibi kavramlara yeni bir bakış getiriyor.
İsviçre edebiyatının gelecek vadeden isimlerinden biri olarak gösterilen ödüllü yazar Dorothee Elmiger, sonsuz bir döngüde akıp giden diyaloglardan oluşan bu kitabında, aidiyet, sınır ve kişisel özgürlük gibi kavramlara yeni bir bakış getiriyor.
